26 Nisan tarihinde, Kırım'daki Rus işgal yönetimi tarafından faaliyetlerini "aşırılık yanlısı" olarak tanıma düzmece bahanesiyle Kırım Tatar Milli Meclisi'nin yasa dışı olarak yasaklanmasının 7. yıl dönümü kaydediliyor.
Rus işgalciler, Kırım Tatarlarının en yüksek temsil organının Rusya'nın Kırım'ı işgalini tanımamasına ve Rus işgal makamlarıyla işbirliği yapmayı reddetmesine sözde "aşırılık" adını veriyor.
Kırım Tatar halkının Meclisinin yasaklanması, Rusya'nın Kırım'ın yerli halkına karşı işlediği bir suçtur ve Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına Dair Uluslararası Sözleşmesi, İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Yerli Halkların Haklarına İlişkin BM Bildirgesi de dahil olmak üzere uluslararası hukukun temel normlarının açık bir şekilde çiğnenmesidir.
Rusya, "Ukrayna - Rusya Federasyonu" davasında Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı'nın 19 Nisan 2017 tarihli Kararını yedi yıldır üst üste görmezden geliyor. Bu karar, Rusya'yı "Kırım Tatar halkının Meclisi de dahil olmak üzere Kırım Tatarlarının kendi temsili kurumlarını sürdürme yeteneklerine getirilen kısıtlamaları kabul etmekten veya desteklemekten kaçınmayı" ve ayrıca Kırım topraklarına Kırım Tatar halkının Meclisinin liderliği ve üyeleri için serbest giriş ve çıkışı sağlamayı zorunlu kılar.
Kırım'da ikamet eden 180'den fazla Ukrayna vatandaşı, siyasi nedenlerle Kırım yarımadasında ve Rusya'da cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor. Bilhassa, Rus işgalciler Kırım Tatar Milli Meclisi'nin birinci başkan yardımcısı Nariman Celal'i yasadışı bir şekilde parmaklıklar ardında tutuyor.
Yakında Kırım, Rusya tarafından geçici olarak işgal edilen diğer tüm Ukrayna toprakları gibi kurtarılacağına ve Kırım Tatar halkının Meclisi de dahil olmak üzere Ukrayna'nın tüm temsili organlarının yasal faaliyetlerinin eski haline getirileceğine kesinlikle inanıyoruz. İşgal makamlarının temsilcileri, yasa dışı ve cezai eylemler için uygun yasal değerlendirme ve ceza alacak.